Taksim / Galata
Kimileri Rumca “süt” anlamına gelen ‘Gala’, kimileri de İtalyanca "denize inen yol" anlamına gelen “Galata” dese de, adının nereden geldiği konusunda kesin bir bilgi yok.
Galata, tarihi boyunca çeşitli mezheplere ve dinlere ev sahipliği yapmış. Bu yüzden diller ve dinler mozaiğiyle son derece zengin bir semt.
Bir zamanlar gemicilerin semti olması nedeniyle aynı zamanda bir eğlence merkezi haline gelen Galata, sık sık çıkan yangınlar nedeniyle de sürekli yenilenmek zorunda kalmış.
Genel Yaşam
“İstanbul’a Galata Kulesi’nden bakmayan İstanbul’u görmüş sayılmaz,” demiş Fransız gezgin Melling.
Adına filmler yapılmış, destanlar yazılmış.
Çok yangınlar geçirmiş ama yine de ihtişamını kaybetmemiş Galata...
Galata, 90’lardan sonra yepyeni bir dönüşüme tanıklık ederek şehrin çekim merkezi haline geldi.
Bugün Galata, yani Kuledibi; sanatçıların, yazarların ve İstanbul’da yaşamak isteyen yabancıların Cihangir’den sonra en çok tercih ettiği semtlerden biri.
Dünyanın her yerinden gelen turistler hem tarihi dokunun içinde olmak, hem de şehrin en hareketli noktalarının ve büyüsünün içinde olmak için soluğu Galata’da alıyor.
Karaköy ve Tünel arasında kalan bölge olan Galata’da, cami, sinagog, Rum, Ermeni ve Gürcü kiliseleri ile birçok dine ait ibadethanenin bulunması da Galata’ya ruhani bir enerji katıyor.
Tüm yokuşların denize indiği, kendine has mimarisi, tarihi dokusu, kulesi, dar sokakları, kafeleri, barları, turistik dükkanları ve ibadethaneleri ile Galata, insanda tıpkı bir müze lezzeti bırakıyor.
Unutmadan; Galata Kulesi'ni hava karardıktan sonra da görün. Gözlerinizi alamayacaksınız.
Görülmesi Gereken Yerler
Galata Kulesi: Taksim Meydanı’ndan girip İstiklal Caddesi’nin sonunu gördüğünüzde karşınıza tüm ihtişamıyla çıkar. Galata’nın hatta İstanbul’un simgesidir. Detaylı bilgi için: Galata Kulesi.
Sahkulu Camii: Bölgenin en önemli camisi olarak varlığını sürdüren cami, Galata Mevlevihanesi'nin hemen altında Galipdede Caddesi'nde.
Galata Mevlevihanesi Müzesi: 1491 yılında kurulmuş İstanbul’un ilk Mevlevihanesi’dir. Galipdede Caddesi'nde yer almaktadır. Mevlevihane aynı zamanda Divan Edebiyatı Müzesi olarak kullanılmaktadır.
Aşkenaz Sinagogu: Aşkenaz Cemaati’nin tek faal ibadethanesi olan ve Yüksek Kaldırım’da bulunan sinagog, hafta içi sabah dualarında ve Cumartesi sabahları Şabat dualarında ziyarete açıktır.
Schneidertempel Sanat Merkezi - Terziler Sinagogu: Felek Sokağı'nda bulunan sinagog, 1999 yılında ilk defa sergiye açılarak kaybolmaktan kurtarılmıştır. Bina, her ay birçok sanatçıya ev sahipliği yapıyor.
Neve Şalom Sinagogu: İstanbul’daki Musevi cemaati için büyük önem taşıyan en ünlü Sefarad (İspanyol kökenli) Yahudi Sinagogu. Sinagog Büyük Hendek Sokak No: 39’da.
İngiliz Bahriye Hastanesi: Camekan Sokak'ta yer alan ve denizi görecek şekilde konumlandırılmış bina, daha çok bir kültür merkezi görünümündedir.
İngiliz Hapishanesi: Galata Kulesi Sokak'ta yer alan bina, 1990 yılında bir mimar tarafından satın alınarak Galata House Restaurant’a dönüştürülmüştür.
Saliha Sultan Çeşmesi (Laleli Çeşme): Laleli Çeşme Sokağı ve Şair Ziya Paşa Caddesi'nin köşesinde Art Nouveau tarzında yapılmış güzel ve zarif bir çeşme bulunmakta.
Aziz Peter ve Paul Kilisesi: Galata Kulesi Sokak’ta İsviçreli mimar Gaspare Fossati tarafından 1800’lü yıllarda inşa edilen Aziz Peter ve Paul Kilisesi de görülmeye değer.
Yüksek Kaldırım: Galata’nın en önemli sokaklarından biri olan Yüksekkaldırım, sizi Bankalar Caddesi’ne indirir. Bu caddede bölgenin en dikkate değer binalarından bazıları bulunur.
İtalyan Sinagogu: Galata’da Şair Ziya Paşa yokuşu üzerindeki bu sinagog, 1886 yılında yapılmış. Gotik stilde cephesi ve mermer merdivenleri ile görülmeye değer bir sanat eseridir.
Katolik Kırım Kilisesi: Yapımı 10 yıl süren, 1968 yılında ibadete açılan ve görülmeye değer bu kilise Serdar-ı Ekrem Caddesi'nde.
Saint George Kilisesi: Galata Kartçınar Sokak’taki St. George Kilisesi’nin tarihi 13. yüzyıla kadar uzanır. Yenilenen kilise görülmeye değer...
Doğan Apartmanı: Birçok ünlünün yaşadığı Taksim’in en gözde apartmanıdır. Serdar-ı Ekrem Caddesi'nde bulunan bina tüm ihtişamı ile görenleri kendine hayran bırakıyor.
Saint Benoit Lisesi ve Kilisesi: Kemaraltı Caddesi'nde uzun duvarların ardında bulunan okul ve hemen bitişiğinde bulunan kilisenin çan kulesi en göze çarpan özelliğidir.
Serdar-ı Ekrem Caddesi: Semtin lüks yaşama aralanan kapısı olarak adlandırılan ve çoğu binanın restore edildiği sokakta ünlü tasarımcıların ofisleri bulunmakta. Nam-ı diğer Doğan Apartmanı da bu sokakta.